Futbol

Kadınlar Futboldan Anlamaz!

Eylül 28, 2012

Antalya yazımda, Kadın futboldan ne anlar konusuna ayrıca deyineceğimi belirtmiştim. Konunun bu kadar kısa zamanda gündeme geleceğini düşünememiştim ama sağ olsun yurdum kişisi, bana bu konuyu kısa zamanda açma fırsatı verdi.

Bu tartışma öncelikle kadın ve erkek ayrımıyla ilgili bence. Gerek toplumsal gerek kültürel gerekse de dini öğretiler bize kadın ve erkeğin apayrı bireyler olduğunu ve kalın çizgilerle ayrıldığını baskılar bazen. Oysa kadının ve erkeğin bir bütünün parçaları olduğu, birbirinin tamamlayıcısı olduğu gerçeğini unuturuz. Birbirleri için yaratıldıklarını, birbirlerini sakınmak için var olduklarını görmezden geliriz. Kadının ve erkeğin ortak güzel yönlerini bulmaktansa hep ayrı cinsler olduğunu vurgular farklı yönlerini çerçevelemeye çalışırız hep. Kadın ve erkek üzerinde felsefe yapacak değilim, bu konuda yapılmış binlerce film, roman, araştırma, deneme, hikaye, dizi, vs. var zaten.


Kadınların ve erkeklerin farklı ilgi alanları olabilir bu çok normal ancak fiziksel olarak yapmalarında bir engel olmadığı sürece bir erkeğin yaptığı her şeyi bir kadın da yapabilir. Aynı şekilde bir kadının yaptığı herşeyi bir erkek de yapabilir. Bizi engelleyen imkanlarımızdan çok kafamızdaki sınırlardır çoğu zaman. Bu yüzden de bir şeyi sevmenin cinsiyeti olmaz, olamaz. 

Şöyle bir şey diyebilir misiniz mesela? Mavi rengi daha çok erkekler sever, griyi kadınlar; erkekler çizgili defter sever kadınlar kareli, erkek gün batımını sever, kadın gün doğumunu, erkekler Ali Ekber Çiçek’i sever, kadınlar Neşet Ertaş’ı (büyük ozana uğurlar olsun), kadınlar erkeğin gülüşüne aşık olur, erkekler kadının gözlerine diye bir ayrım olabilir mi? Sevginin, aşkın, cinsiyeti, rengi, ayrımı olabilir mi?
Nefret olmadığı gibi sevgi de kimsenin tekelinde değil. İsteyen herkes futbolu gönlünce sevebilir. 

Ayrıca futboldan anlamak nedir acaba? Tandemi bil, liberoyu deşifre et, kanat organizasyonlarını kağıda çiz, derinlemesine pası içinde hisset midir, nedir? Erkekler bunların hepsini yapabiliyorlar mı ki? E o zaman bu kadar futboldan anlayan adam varsa bu ülkede, niye yıllardır hep aynı hocaların arasında dönüp duruyor Türk Futbolu? Yılmaz Vural, Türkiye liglerinde 20 takımı çalıştırıyor da yeni bir hoca bulamıyoruz? Hadi canım siz de…

Futboldan anlamak önce futbolu sevmektir çünkü, sporu sevmektir, yapana saygı duymaktır, rakibine saygı duymaktır. Tribünde takımına koşulsuz destek olmaktır; galibiyette sevinip, mağlubiyette yanında olmaktır. Futbolun güzel yönlerini, birleştirici yönlerini görmektir. Taraftarlığın insanları ne güzel yakınlaştırdığını görmektir. Birbirini tanıyan tanımayan insanların sevinçlerde sarmaş dolaş olmasıdır.
Erkekler çoğu zaman sporun, futbolun bir zevk, bir temaşa, bir aşk olduğunu unuttuğu, onu sadece bir çekişme sandığı için tekeline almaya çalışıyor. Sevmeyen, anlamaz, korumaz, sakınmaz, kıymet bilmez… O yüzden futbola sahip çıkmak için önce onu sevmek lazımdır.

Ayrıca burada söz konusu olan, kadınlar erkekler kadar iyi futbol oynayamaz değil, kadınlar futboldan anlar mı anlamaz mı? Bir şeyi anlamak ve öğretebilmek için iyi yapabilmek şart mı?
F1 Ferrari takımının çalıştırıcı pilotları, Michael Schumacher kadar iyi pilot muydu acaba? Ya da kadınların saçlarında harikalar yaratan kuaförler her gün saçlarını öyle mi yapıyorlardır? Aşkı en güzel yazanlardan Can Dündar, iyi bir aşık mıdır, iyi bir eş midir mesela?

O yüzden iddia edildiği gibi bir şeyden anlamak için o işi fiili olarak yapmak hiç de şart değildir. Futbol oynamayan iyi yorum yapamaz diyen Uğur Meleke’ye ayıp etmiş olmuyor mu? Futbol oynamış ve yorumlarında harikalar yaratan iyi örnekler yok mu? Yok diyen Sergen Yalçın’a ve (her ne kadar hayata aynı renk gözlüklere baksa da) Rıdvan Dilmen’e haksızlık etmez mi?

Aslında erkeklerin “kadınlar futboldan anlamaz” diye niye bu kadar feveran ettiklerini anlamak çok da zor değil. Çünkü futbol, hele de Türkiye’de, hala erkeklerin kalesi ve kalelerini kaptırmak istemiyorlar. Her derebeyi gibi kalelerini dışarıdan gelecek her türlü etkiye karşı korumak istiyorlar. Eğer kadınlar futbolla ilgilenmeye başlarlarsa kendilerine ait olan bir güç daha (diğerleri, araba kullanmak, pantolon giymek, sokakta sigara içmek, rastgele seks yapmak olabilir pekala) ellerinden alınacak ve

– Bu pazar maç var senle annenlere gelemem,
– Şu anda maç izliyorum sofrayı toplayamam,
– Hayatım biz bu akşam Cenk’lerle playstation oynayacağız, bize hiç ilişme,
– Haftada 1 kere bir maç zevkim var, ona da karışıyorsun,
– Bak hayatım o adamı oyuna almamaları çok normal, çünkü o ortadaki adam hakem,
– Hayır canım gol değil, otur ofsayt o, ofsayt ne mi?
– Bu formalar çok mu seksi, layynn!!..

Diyalogları tarih olacak. Kendi çöplüklerinde erkek horoza bile tahammülleri yokken bir de tavuk sokmak mı, aman Allahım! O yüzden futbolcu eskisi arkadaşın tavrını anlamak hiç de zor değil. Baş edemeyince er meydanını terk etmek bazen en kolay yol olabiliyor erkekler için işte böyle. Bileğine güvenen, oturur savaşır ve kazanır; ben senle muhatap olamam ezikliğiyle profesyonelliğe sığmayacak davranışlarda bulunmaz.

Gerçi anlamadığımız şeyler yok mu; elbette ki var. Erkeklerin neden tribünde sadece küfür ettiklerini anlamıyoruz mesela. Takımına destek için gelmişken ilk golü yediğinde niye sustuklarını da anlamıyoruz. Evde morali bozulan, patronu tarafından ezilen adamın niye hıncını, uğruna can vereceğini söylediği takımından çıkardığını da… Hem başarılar, şampiyonluklar bekleyip hem de stadın önünden korsan ürün alması da sığmaz mantığımıza, ezeli ve ebedi rakiplerinden de rekabetin ötesinde nefret ettikleri de…
Galiba erkekler haklılar; futbol buysa, biz gerçekten futboldan anlamıyoruz!

You Might Also Like...

2.124 Comments

    Leave a Reply