Futbol Spor

Biraz da Gülelim

Ocak 19, 2013

Futbol bizi heyecanlandırır, coşturur, sevindirir, üzer, rahatlatır… Bazen de güldürür. Hem de ne güldürmek… Futbol adamları bazen değme komedyenlere taş çıkaran laflar ederler. Bunu gören spikerler altta kalırlar mı, koştur koştur yarışırlar birbirleriyle pot kırma konusunda… Camianın en ağırbaşlı gözüken teknik direktörleri bile öyle laflar ederler ki komik futbol tarihine altın harflerle yazdırırlar adlarını. Asıl aktörler futbolcular olduğu için bu konudaki liderliği kimseye kaptırmazlar elbette.

Öncelikle futbolcular röportajlara “dediğim gibi”yle başlar ya, Ayhan Sicimoğlu duymasın; “hastasıyım”.  Ya bi dur kardeşim, nerede dedin, ne dedin? Daha bişey demedin ki…

 

Bi de herhangi bir şey anlatırken valla billa filan demezler mi? E tamam, inanıyoruz yemin etmenize gerek yok. Yoksa inanmayalım mı dediklerinize?..

 

Bir de meşhur “puan veya puanlar” lafı var. Puanlar ne ya? 3 Points mi?  Sanki hepsi Oxford mezunu, şakır şakır İngilizce biliyor da… Türkçe’de sayı sıfatlarında isim, çoğul eki almaz. Üç aylar, yedi cüceler istisnai örneklerdir. Doğrusu “puan veya 3 puan”dır Zaten bir maç sonucunda 1 veya 3 puan alınır. Başka puan yok ki. “Turkey nah points” esprisi çook eski erovizyonlarda kaldı, geçiniz.

Temel futbol eğitimiyle beraber öğretildiğine kani olduğum yeknesak maç sonu açıklamalarına bakalım biraz;

 

Yenince;

– Kazandık, mutluyuz, şimdi önümüzdeki maçlara bakıcaz.

 

Yenilince;

 Takım olarak çok iyi mücadele ettik ama lig uzun bir maraton, şimdi önümüzdeki maçlara bakıcaz.
Bakın tabi, önünüze bakın. Zaten hep “ön”ünüze bakmaktan sahada oynayacak haliniz kalmıyor ya neyse…

 

– Önemli olan benim gol atmam değil, takımımın galibiyeti. 
Sevsinler. Galibiyet elbette ki önemli ama golü atınca ne o afra tafra?.. Madem galibiyet önemli, alma o zaman gol primini…

 

– Bu çıkışımızı önümüzdeki haftalarda da devam ettirmek istiyoruz.
……………….

 

– Artık her maç final havasında
Daha ligin bitimine 10 hafta var belki de…

 

– Zor maçtı, zaten ligde kolay maç yok. 
Eee?..

 

– Rakiplerimiz nedense bize karşı aşırı konsantre oluyorlar.
Bu da, kendine göre “küçüğe” yenilmiş “büyük” takım futbolcusunun “neden iyi oynuyorsunuz kardeşim?” serzenişi, hatta “rüşvet mi aldınız lan” hayasızlığı…

 

– Takım içindeki arkadaşlık çok iyi
Kesin hafta içinde idmanda ya da maçta birbirlerine girmişler. Çaktırmama halleri…


– Top bizi sevmedi, olmayınca olmuyor. Atamayana atarlar.
Bak bu doğru işte. Prekazi’nin dediği gibi, “topun canı vardır, istemezse girmez.”

 

– Biz profesyonel futbolcuyuz. 
Evet bunu biz de biliyoruz. Çakıl taşları karşılığında oynamıyorsunuz da her fırsatta bu lafı etmeniz her an daha çok parayı verene gidebilirim demek değildir de nedir.

 

– Biliyorsunuz ben hakemler hakkında konuşmuyorum ama hakem bugün…
Bir evlenmem, bir yemem bir de hakemler hakkında konuşmam diyenden korkacan arkadaş!

 

Hadi biraz da kişilere bakalım.
Kadın ayrımcılığı ve maçolukta lider Ümit Özat, maç sonu demeçlerinde de lider;

– “Sparta Prag’ı Sparta’da yeneceğiz.” Ümit Özat

 

– Spiker: “Evet Ümit, bugün golünle galip geldi Fenerbahçe, ne söylemek istiyorsun?”

– Ümit Özat: “Bugün çok sevinçliyim! Bugün kızımın doğum günüydü. Bu golü oğluma armağan ediyorum.”

 

– “Hakem bana senin ananı .ikerim dedi bende bunun üzerine haklı tepkimi gösterdim.” Kaleci Enginhttp://www.youtube.com/watch?v=KGV7rG_PSwE

 

– Bülent Karpat: “Eeeee Oktay, eeeee ligde 2 golün vardı bu maçta da bir golün var, eeee toplam kaç golün oldu?

 

–  Oktay Derelioğlu: 3 tane abi…. Maç tamam da, bi de matematik bilsek…

 

– ”Bunca yıllık futbol hayatım boyunca şunu anladım ki, gol atmadan maç kazanılmıyor” Hami Mandıralı

Gençler, Hami’den öğrenecek çok şeyiniz var.

 

– “Bence bu sezon en çok puan alan değil, en az puan kaybeden takım şampiyon olacak!” İbrahim Üzülmez

 

– Saba Tümer: İlk ne zaman milli oldunuz?

– Rıdvan Dilmen: Futbolda mı?
Bir insana şeytan lakabını boşuna vermezler, demek ki hakkediyor.

 

– Sabri Sarıoğlu: Önemli olan 3 puandı. (Maç berabere bitti)
Bildiğiniz gibi Sabri başka bir türden, onun hakkında fazla söze gerek yok.

Futbol oynarken de fenomendi hala fenomen, Sergen Yalçın;

– “Hasan yıldızsa ben kuyruklu yıldızım” Sergen 

 

Muhabir: Sergen, çok koşsaydın nasıl bir futbolcu olurdun?

Sergen: Çok koşsaydım futbolcu değil, atlet olurdum.

 

Vedat Okyar: Sergen, koşmadığın için çok eleştiriliyorsun, ne diyorsun bu konuda? Sergen: Ya Vedat abi, ben koşunca yoruluyorum, bunu kimseye anlatamıyorum bir türlü…

 

– “Avrupa’ya gitmek öyle kolay mı? Almanya maçından sonra benim Bayern Münich’e transferim vardı. Adamlar araştırmışlar, almadılar.”  Sergen Yalçın

 

– Beşiktaşlı bir yönetici; Sergen sen salı, çarşamba, perşembe günleri şurdaymışsın diye bir haber aldık, doğru mu bu?

– Sergen: Doğru ama eksik.

– Yönetici: Anlamadım?

– Sergen: Cuma da ordaydım.

 

Ömer Güvenç: Sergen, sigara içmezsin, alkol almazsın. Ne anlıyorsun bu gece hayatından?

Sergen: Yoo içiyoruz bazen güzel oluyor.

 

Rıdvan Dilmen: Sergen yetenekleriyle sahada oyuna liderlik ediyordu fakat konuşarak arkadaşlarını uyarmıyordu.

Sergen: O kadar uyarılacak adam vardı ki onları uyarmaya kalksam top oynayamazdım.

 

Sergen Yalçın: 40 – 42 yaşına kadar futbol oynarım, kendimi yorgun hissetmiyorum.

Muhabir: Yorulmuyor musun Sergen?

Sergen: Hayır

Muhabir: Neden?

Sergen: Fazla antrenman yapmadığım için vücudum yıpranmadı.

 

Muhabir: Sergen, yeni transferler Gökhan ve Bobo için neler söylemek istersin?

Sergen:  Gökhan genç bir arkadaş, iyi topçu, Beşiktaş’a daha uzun yıllar hizmet eder. Bobo, Bobo’nun da ismi güzel.

 

Muhabir: Sergen, 18 yaşından küçüklerin de iddia oynadığı söyleniyor, onlara ne söylemek istersin?

Sergen: Almanya Ligi’nden uzak dursunlar, çok sürpriz oluyor.

 

Futbol Adamları;

Futbolla ilgili komik enstantaneler deyince akla ilk gelen isimlerdendir Levent Özçelik. TRT dışında bir özel kanalda çalışmadığı için hakkettiği değeri bulamamış isimlerdendir. Bana göre kendisinin en başarılı işlerinden biri olan şu kısa videoya bakın ne dediğimi anlayacaksınız. http://www.youtube.com/watch?v=KQWUwVWOqiU

 

Levent Özçelik: “Evet sayın Çakar ne diyeceksiniz bu maç için? zor maç…”

Ahmet Çakar: “Zor maç… her maç zordur. Esasında her maç da kolaydır…”

Bu felsefi konuşma karşısında saygıyla eğiliyor ve susuyorum ebediyete dek…

– “Her takım eşittir ama üç büyükler daha eşittir.” Ahmet Çakar

 

– “3 puanlık sistemde gol atmazsanız kazanamazsınız.”  Ümit Kayıhan

 

– “Gol makinesi diye aldık, çamaşır makinesi çıktı.”  Mehmet Ali Yılmaz

 

– “Casillas sahadaki en başarılı kalecilerden biri”   Ömer Üründül

Biri Ömer Üründül’e bir takımda sadece 1 kaleci olduğunu öğretsin.

– “İki takım gol atamazsa eğer maç berabere biter.”  Ömer Üründül

Bir de Ömer Üründül için futboldan anlamıyor diyoruz ama bakın, adam ne de güzel biliyormuş işte.

 

– “Eğer milli takıma yabancı hoca alınacaksa benim Alman vatandaşlığım da var”  Yılmaz Vural

Yılmaz Vural’a daha önceki yazılarımda değinmiştim. Allah başımızdan eksik etmesin.

 

Ümit Aktan: Amokachi mal varlığını içine soktu. (Kocaeli- Beşiktaş maçında Amokachi altın zincirini formasının içine sokunca)

 

Ümit Aktan: Karlı bir gün. Sahadaki karların tamamı temizlenmemiş. Buradan bakıldığında saha yoğurtlu ıspanak gibi görünüyor.

 

Ümit Aktan: Yapma be Nielsen yapma! Sen hakemsen, ben de Boğaz Köprüsü’nü yapan mühendisim. (Galatasaray- Juventus maçı)

 

Ümit Aktan: Gollerimizi Hagi ile Arif attı sayın seyriciler. Bu tablo bana büyük Türk bestecisi Hacı Arif Bey’i hatırlatıyor nedense. (Grasshopers – Galatasaray maçında)

 

Ümit Aktan: Bu 90 dakikada 3 – 0’lık bir Manchester galibiyetini bile az gören seyirciye karşı, 3 – 2’lik bir Galatasaray galibiyetinin sevincini yaşarken, maçı 3 – 3 bitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. (Maç 3 – 3 bitmiş ama Ümit Aktan’ın bunu hatırlaması biraz uzun sürüyor.)

 

Orhan Ayhan:  Evet orada bir faul var galiba sevgili dinleyenler. Şu anda tam olarak göremiyorum. Yani sevgili dinleyenler, bize de bu statlarda anlatım için o kadar kötü yerler veriyorlar ki kıyıda köşede… Biz de burada görevimizi yapıyoruz. Mesela şu anda karşımda oldukça heybetli bir bayan var, yani sahayı tam olarak görmem mümkün değil. (Beşiktaş – Antalyaspor maçı)

 

Ertem Şener: Liverpool kalemize akın akın geliyor. Yüreğimiz ağzımıza gelmekten, ağzımızda yer kalmadı sayın seyirciler..

Ertem Şener: Milan’ın “Kaka”sı tehlikeli geliyor.

 

Bülent Karpat: Çok tehlikeli bir noktadan korner kullanıyorlar.

 

TRT spikeri Abidin Aydoğdu: Maç bitti hala gol yiyoruz sayın seyirciler (8-0 lık ingiltere maçında 90+1 de yenilen 8. gol sonrası.)

 

TRT spikeri: Ankaragücü – Gençlerbirliği maçını başkent ekibi kazandı.

 

Spor spikerlerinin arasında en bilinenlerinden İlker Yasin olmadan futbol komiklerinden konuşulabilir mi?  Bu arada sizin de dikkatinizi aralarında hiç Halit Kıvanç gafı olmaması çekti mi? Neyse…

İlker Yasin: Bu akşam değerli konuklarımızın yanında çok daha değerli iki konuğumuz var. 

(Herkes eşittir ama bazıları daha eşitmiş demek ki…)

 

İlker Yasin: Diagonal paslarla olgun atak geliştirme çabası…

(Buyur?..)

 

İlker Yasin: Yapma Hayrettin, daha kadroları saymadım.

(Daha ilk dakikalarda gol yiyen kaleci Hayrettin’e…)

 

İlker Yasin: Evet sayın seyirciler, elin zencisi, eli arabı hat-trick yapıyor. Bizim Hakan’ımız, bizim Oktay’ımız uyuyor.  

(Belçika – Türkiye maçında hat-trick yapan Oliviera’nın ardından)

 

İlker Yasin: Hamit evet. Hamit topu çok tutma ayağında. Bravo ama oraya değil. Ah! Hamit tekrar kazandı. Aferin, hemen pas verdi. Okan Okan koşsana oraya. Şimdi hemen defansa dönün. Aferin Volkan, aferin. Hemen çıkar topu elinden. Hakan sola koş. Bravo, aferin! (3 Eylül 2005 Türkiye – Danimarka maçı)

İlker Yasin, teknik direktörlük yapmış da bizim haberimiz yok!..

 

İlker Yasin: Korner mi diye bakıyorum, hayır köşe vuruşuymuş.

…………….

 

Aslında yazıya başlarken aklımda 8 – 10 tane komik anlardan alıntı yapmak vardı ama hatırladıklarım ve internette araştırma yaptıktan sonra bulduklarım yüzleri aştı. Bu gidişle bu yazının sonu gelmeyecek. En iyisi mi size futbol zekası ve içimizdeki sevgisi sonsuz Hagi’nin özlü bir sözüyle veda edeyim;

– “Her zaman herşeyi yapıyor kafa, lazım kafa. .öt yok, .öt sadece otur ama kafa sadece düşünüyor. Hagi 

http://www.youtube.com/watch?v=LAKxBp8wjDM

İşte bu kadar, futbolu nerenizle oynamanız üzerine bundan da güzel bir anlatım olabilir mi?

You Might Also Like...

2.281 Comments

    Anonim için bir cevap yazın Cancel Reply