Yurtdışı Seyahat

Kalymnos

Haziran 29, 2018

Sizce bu fotoğraf nerde çekildi?
Bodrum mu Kalymnos mu?
Nereden olduğunun bir önemi yok.
Çünkü her iki taraf da birbirine o kadar benziyor ki…
İşte biz bir denizin birbirine nefes kadar yakın kıyılarının birbirine benzer insanlarıyız.
Bazılarının hala neresinin anavatanı olduğunu bilmediği…
Yunanlı biriyle kısa da olsa sohbeti olanların hep duyduğu gibi; biz dostuz, kardeşiz, kavgalar hep politik…
Hem de neredeyse hep bu sırayla.
Ben defalarca duydum.
Bu sözleri duyup da gözü dolmayan, içi sızlamayan varsa modern deyimle bizden değildir.
Kendi adıma Yunanistan’a gittiğimden beri gerek onlarla ilgili gerekse başka milletlerle ilgili bunca yıldır içimize ekilen nefret tohumlarının siyasi projeler olduğunu düşünmeden edemiyorum.
Çünkü o kadar benziyoruz ki.
Yemekler, müzikler, danslar, acılar, mutluluklar…
Şairin dediği gibi yok aslında birbirimizden farkımız…
Keyifli bir tatil yazısı diye başladığım yazının nasıl oluyor da hemen böyle duygusal başladığını inanın ben de anlamadım.
Bu engin denizlere fazla dalmadan gelin Ege Denizi’nin en güzeli olmasa da en huzurlu ve keyifli adasına benim gözümden bakalım.

Kalymnos doğası itibariyle çok güzel bir ada değil ama doğru beklenti ve bilgilendirmeyle şahane bir tatil yapabileceğiniz en yakın Yunan adası.

Bodrum Turgutreis’ten motorla, hem de bildiğiniz Beşiktaş – Üsküdar motoruyla 45 dakikalık bir yolculukla varıyorsunuz karşı kıyıya. Tekne o kadar hızlı gidiyor ve sallanıyor ki dışarıda oturmak mümkün değil. Midesi benim gibi hassas olanlar da mutlaka binmeden yarım saat önce Emedur alsınlar. Adı eme dur ama yutuyorsunuz, aman ha…

Yukardaki haritadan göreceğiniz gibi motor Kalymnos’un ana limanı Pothia Bölgesine yanaşıyor. Pasaport kontrolü gözünüzde büyümesin; küçücük bir ofiste en fazla 10 dakikada işiniz bitiyor. Dönüşte aşağıdaki kulübeden bir çıkış kağıdı almanız gerekiyor yalnız, unutmayın. Bir de adaya girişte freeshop yok, dönüşte Turgutreis’e girerken var, aklınızda olsun.
Adaya ayak bastığınızda bu çorak manzara biraz hayalkırıklığı yaratmıyor değil.

Yine de siz bu manzaraya kanmayın. Adanın gezilecek, kalınacak güzel yerleri diğer tarafta. Pothia, bilenler için Çeşme merkeze benziyor. Arabayla geçerken gördüğünüz yeter bence, boşuna burayı gezeyim demeyin. Siz adanın arkasına devam…

Kalymnos’un en merkezi yerlerinden biri Massouri. Genelde Türklerin tercih ettiği yer burasıymış ama biz başka bir yerde kaldık. Bizim kaldığımız yer azzzz sonra… Niye durup dururken gizem yarattım inanın ben de bilmiyorum, zaten gezdiğimi, kaldığımı anlatacağım. Neyse…
Burdan denize girilebiliyor. Gerçi adada hemen her yerden denize girilebiliyor ancak Massouri otelden yürüyerek denize girebileceğiniz en merkezi yerlerden.
Kalymnos pek yeşil bir ada değil. Ne de olsa denizin ortasında bir yer ama arada sizi karşılayan güzel renkler de yok değil.

Biz Mirpies’de, Anna’s Studios adında küçük bir otelde kaldık. Ülkemizde artık çalışmıyor ama rezervasyonu Booking üzerinden yaptık. Euro ödememize rağmen o kadar ucuza kaldık ki anlatamam.
https://anna-studios-melitsahas-beach.business.site/?utm_source=gmb&utm_medium=referral

Otel sahiplerine gitmeden mail attık ve bizi motordan indiğimiz yerden aldılar ve dönerken de bıraktılar. Hiçbir ücret talep etmediler ama dönüşte ayıp olmasın diye zorla biraz bahşiş verdik tabi.
Kazandıkları paraya o kadar takdir gösteriyorlar ki inanamazsınız. Müşteri her yerde kral ve gerçekten el üstünde. Tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi, değil mi?..
Kalymnos’a gidenlere Anna’s Studios’u çok tavsiye ederim. Ben gündüzleri mutlaka sakin yer aradığım için otelin lokasyonundan da çok memnun kaldım. Massouri’ye yürüyerek 20 dakika. Gece yürümekte de hiç sorun yok. Hem biraz sonra ballandıra ballandıra anlatacağım gibi o kadar yiyeceksiniz ki nefes alabilmek için mutlaka biraz yürümeniz gerekecek.

Otel fotoğrafta da göreceğiniz gibi denize sıfır ve önündeki küçük koy otelin özel plajı gibi neredeyse.

Biraz daha konforlu bir otel arıyorsanız arkadaşlarımın kaldığı ve memnun oldukları Hermes Oteli önerebilirim. https://www.kalymnos-bookings.gr/hotel-hermes/
Mesafeler birbirine yakın olduğu için paşa gönlünüz hangisini isterse onda kalın.

Kalymnos’a giden istisnasız herkesin yaptığı gibi mutlaka Aegean Tavern’e gideceksiniz. Gitmelisiniz demiyorum dikkat ederseniz, direkt emir kipi; gideceksiniz!   http://www.aegeancuisine.org/Aigaiopelagitiko
Burada lokantalara da Taverna diyorlar. Tavern’i görünce müzikli bir yere geldiğinizi düşünmeyin.
Gerçi yemek yemek müzik dinlemekse siz burada senfoni dinleyeceksiniz. O kadar net!
Adada pek çok yerde olduğu gibi Aegean’a da mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. Aksi halde ya 2 gün sonrasına ya da kıyı köşe masalara kalırsınız.

İstisnasız adanın en güzel restoranı. Biz 5 gecede 2 kere gittik. Daha vaktimiz olsa yine giderdik o kadar güzeldi. İstanbul’dan arkadaşlarımı gördüm düşünün. Gerçi ben her yerde tanıdık görürüm. Kaçamak filan yapmak istesem mümkün değil yani… J

Aegean gündüz ayrı

Gece ayrı güzeldi.

Massouri zaten bir yamaca kurulduğundan hemen her yerin deniz manzarası iyi ama sanırım burası en güzeliydi.
Yemeklerini ne desem, nasıl etsem, nasıl anlatsam… Aynı denize bakıyorken deniz ürünlerini nasıl bu kadar güzel yapabildiklerini aklım almıyor. Midem alıyor almasına da sonra neredeyse mide fesadı geçiriyor. Olsun, yine olsun, yine o kadar yerim!

Fiyatlar ada standartlarının biraz üstünde kalsa da kalite ve fiyat orantısına baktığınızda ödediğiniz paranın sonuna kadar değdiğini görüyorsunuz.

Kalymnos’la ilgili diğer bloglarda da okuduğum şeyi ben de aynen yazacağım; sadece Aegean Tavern için mutlaka bir daha Kalymnos’a gideceğim.
Ne yemeniz gerektiğini söylemeyeceğim. Menüde ne görürseniz yiyeceksiniz. Her şey çok ama çok güzel çünkü.
Şiddetle, hiddetle, zevkle, şevkle, cebren ve hileyle gitmeniz mutlaka ama mutlaka tavsiye olunur.

Massouri’nin hemen karşısında denk gelen küçük ama görmeniz gereken Telendos Adası var. Telendos tekneleri Massouri’nin hemen başından (ya da ucundan nerden baktığınıza bağlı) her yarım saatte bir kalkıyor. Massouri’den en son 22.00’de var. Dönüşte de en son 00.00’de var ona göre, gidip mahsur kalmayasınız.
Kuruçeşme – Galatasaray Adası arasındakiler kadar olan motorlarla 10 dakikada 2 euroya karşıya geçebiliyorsunuz. Motor benzetmelerim nasıl?..
Gündüz gidin demişlerdi ama bizim 5 gece 4 günümüz olmasına rağmen bi gündüzümüzü ayarlayıp gidemedik. Akşam yemeği için gittik. İyi ki gitmişiz, gitmesek üzülürmüşüz.

İstanbul’daki Prens Adaları tadında minicik bir ada. Ya da yaşam merkezi küçük diyelim. Sıra sıra keyifli cafeler, restaurantlar var. Biz burasıyla ilgili bir restoran tavsiyesi almadığımız için yer seçme konusundaki o muhteşem iç güdüme güvendim ve elbette ki yanılmadım. Ah! bugün ne de alçakgönüllüyüm. J
To Kapsouli, şahane bir balık lokantasıydı ve adadaki hemen her yer gibi çok uygun fiyatlıydı. https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g1016006-d4554742-Reviews-To_Kapsouli-Telendos_Dodecanese_South_Aegean.html

Karagöz olduğunu sandığım şu balığın resmini gördükçe hala ağzım sulanıyor. Bir balık nasıl bu kadar güzel ızgara yapılabilir?..

Üstteki karışık tabağı, kızartma diye yabana atmayın. Küçük karidesler harikaydı. Hatta bana tava kalamar bile yedirdi ki kızartma kalamar sevmem, o kadar güzeldi. Buraya gelirseniz bu iki tabak mutlaka denenecek.

Bi de çiçeklerin arasında oturup poz poz fotoğraf çekilip instagrama koyulacak. J

Yazının yemek yazısı olmaması için direniyorum ama herşeyi bir kenara koyup sadece yemekleri yazmak istiyorum. Gerçi zaten öyle yapıyorum değil mi? Öyleyse devam…

Mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri de Emborios Beach. Gündüz sakin deniz, sakin plaj arayanlar için ideal.

Daha da öncemlisi plajın olduğu küçük koydaki 3 restauranttan biri olan Artistico Restaurant için gitmeye değer.

https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189439-d1905866-Reviews-Artistico-Kalymnos_Dodecanese_South_Aegean.html

Müzisyen olmak istediği için bu yeri açan Hristo ile karısı Eleni’yi (George & Irene olarak da biliniyorlar) mutlaka tanımalısınız. Bir restoran sahibinden çok evlerinde dostlarını ağırlayan insanlar. Bu dost canlısı hatta Türk canlısı insanlarla tanışmalısınız. Pek çok Türk dostları var. İsimleri ve kişileri de unutmuyorlar. Bunun sağlamasını seneye tekrar gittikten sonra size bildiririm. J  Tekrar gittiğimde bulamazsam diye telefonlarını da buraya yazıyorum. +30 22430 40115

Eleni’nin nefis yemeklerini yemeli,

Hatta bizim yaptığımız gibi bu mantardan 2 tabak söylemeli

Hristo’yu dinlemeli ve birlikte yaptıkları dansları izlemelisiniz.

Adada en çok keyif aldığımız yerlerden biriydi diyebilirim. Plajdan sonra 19.00 gibi oturduk. 2 saat yer kalkarız diyorduk. Gece 02.00’de onlar mekanı süpürmeye başladıklarında ancak kalkabildik. Yemekler, müzik, eğlence, sohbet, karşılama, uğurlama her şey mükemmeldi.

Hala plaj kıyafetleriyle olmamızdan anlayın durumumuzu.
Bi arkadaşım bize araba kiralamamızı tavsiye etmişti ama içki içecekseniz kesinlikle tavsiye etmiyorum. Yollar çok virajlı. Hele dönüşte ışıklandırma da yok. O yüzden tehlikeli.
Biz bir taksiyle anlaştık. Massouri’den 25 euroya götürüyor. Bizi o getirip götürdü. Giderken uyanamadık ama dönüşte fiş almayıp pazarlık da yaptık, daha ucuza geldi. Hem de virajlı yolları bir bilenine bırakıp emniyetle döndük.
24 saat taksi numarası – Thomas Taxi 0030 694 433 7687

Son olarak aslında ilk gece gittiğimiz ama abartmanın dibine vurduğumuz Massouri’deki  Miltos Tavern’den bahsetmek istiyorum.

https://www.facebook.com/pages/category/Interest/Miltos-Taverna-2046192245596504/

Görmeden de,  beyaz masalar, mavi örtüleri ve sirtaki müzikleriyle kafanızda canlandırabileceğiniz şekilde tipik bir Yunan lokantasıydı.

İlk gece olduğu ve henüz acemi olduğumuz için menüde ne gördüysek söyledik ve ortaya utanç verici böyle bir manzara çıktı.

Masaya sığmadığı için yan masaya koydukları tabaklar oldu, o derece sapıtmışız. Feribot’ta da karşılaştığımız arkadaşlarımla birlikte 4 kişiydik ve denizi kuruttuğumuz bu masa için, 1 şişe şarap dahil kişi başı 16 euro ödedik.

İstanbul’da kişi başı en az 500TL ödeyebileceğimizi düşünürsek Kalymnos’un çok ucuz bir ada olduğunu bir kez daha söyleyebilirim. Hele bir de euro biraz düşse, Bodrum’a gittiğimde akşam yemeğine Kalymnos’a gider daha ucuza çıkarım herhalde.

Biraz da karideslerin anavatanı denizlerden, plajlardan bahsedelim. Biz gidemedik ama çok tavsiye edilen bir plaj da Palionisos’tu. Google’dan arakladığım bir fotoyu paylaşayım da bir fikriniz olsun.

Burada da gündüz denize girip akşam soldaki güzel restaurantta yemek yiyecekmişsiniz.
Kalymnos’da yer tarif etmek o kadar kolay ki. Sol değil sağdaki, ilk değil sondaki. Her yer öyle küçük ve düzenli ki…

Vlyhadia’da da deniz çok güzelmiş. Burada da Paradiso Cafe’ye gidilecek.
Evet bu foto da arak. 🙁 Fotoğrafları çekenlerin telifini teşekkür etmek suretiyle ödüyorum huzurlarınızda.

Tatile gitmişiz, eğlenmeden olmaz diyorsanız burdan sonrasını daha dikkatle okumalısınız. Hatta Sibel’le tatile giden bir Türk kızının daha belki de hayatının aşkını Kalymnos’da bulduğunu anlatabilirim.

Yok orasını anlatmayacakmışım, neyse ben hem evlendirebilir hem de eğlendirebilirim!  JJJ

Hafif rock müzik çalsın bir – iki içki içeyim diyorsanız Massouri’de hemen yol üstüne Scorpion bara gideceksiniz.
https://www.facebook.com/pages/category/Pub/Scorpion-Pub-Kalymnos-100845137318418/

Biraz daha hareketli bir rock bar derseniz Kantouni bölgesindeki Rock & Blues Bar’a gideceksiniz.

https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189439-d4843941-Reviews-Rock_and_Blues_Pub-Kalymnos_Dodecanese_South_Aegean.html

I-ıhh orayı da beğenmedim diyorsanız hemen yanındaki İstanbul’daki deniz kenarı kulüplerimize tekabül eden Domus Bar’a gideceksiniz.
https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189439-d4702548-Reviews-Domus-Kalymnos_Dodecanese_South_Aegean.html

E artık bunları da beğenmediyseniz dönüp gelip İstanbul’un sıcak, nemli, üst üste kalabalık mekanlarında takılacaksınız. Çok hareket arıyorsanız Kalymnos’ta işiniz ne kuzum?..

Kantouni bölgesini sevdiyseniz bara aç gitmek olmaz. Önce bi yemek yiyin aç aç içmeyin evladım.  Bu ikisine 100 metre yakındaki çok yakın Mamouzelos’da yemek yiyin.
https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189439-d3396588-Reviews-Mamouzelos_George_Seafood_Fish_Restaurant-Kalymnos_Dodecanese_South_Aegean.html

Biz deniz kenarında oturduğumuz için biraz karanlıktı ve çektiğimiz fotoğraflar hiç güzel çıkmadığı için hiçbirini buraya koyamıyorum ama tabi ki yemekler çok güzeldi. Gerçi yukarıda anlattığım gibi yemek her yerde çok güzeldi. Kalymnos’ta “yemek yedik” yazılır “çok güzeldi” okunur.

Restaurantların kendi siteleri belki vardır ama muhtemelen Yunanca olduğu için mecburen farklı siteleri alıntılıyorum buraya, o konuda yapacak bir şey yok. 🙁

Kalymnos, sünger ve dağcılık konusunda da oldukça popüler bir yermiş. Benim için su gibi kız derler ama yine de beni sünger hiç çekmediği ve yakın zamanda da Gürcistan Buzullarına tırmandığım için ikisiyle de ilgilenmedim. Bir blog yazısı kötü espri yapılmadan biter mi sanmıştınız?..

Doğu tarafındaki Vathi de önerildi ama o kadar vaktimiz yoktu. Merak eden gitsin, bize anlatsın.

Aslında tatil planı yaparken Kalymnos ve Patmos diye planlamıştık ama Patmos’tan dönüş saatleriyle Bodrum’a dönüş saatleri pek birbirini tutmadığı için Patmos’a gidemedik. (Kiiim, sonraki yıl gittim tabi ki. 🙂 Patmos yazımı ayrıca okuyabilirsiniz.

Bu fotoğraf ne alaka mı?
Bir seyahat yazısı ve ucundan kıyısından da olsa Galatasaray’dan bahsetmeyeceğimi mi sandınız? Çok naifsiniz kuzum… JJJJJ

You Might Also Like...

3.607 Comments

    Anonim için bir cevap yazın Cancel Reply